Yazar: Esra Kapucuoğlu
Engelsiz Pedal’la internet aracılığıyla tanıştım. Turlara ve sürüşlere katılmak, bisikletin özgürleştirici yanını keşfetmemi sağladı. Gerçekten çok keyifliydi.
Daha sonra bisikletli aktivitelerde bulunmaya başladım. O dönem, 2018 döneminde, toplamda 20 paralimpik bisikletçi olarak 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’na hazırlanıyorduk. Dolayısıyla haftada en az bir gün tandemle bisiklet antrenmanı yapmamız gerekiyordu. Antrenmanlarımızı İstanbul içinde ve dışında pek çok farklı yerde gerçekleştiriyor, örneğin Maltepe sahilindeki Veledrom’u sıkça kullanıyorduk.
Bizim için sadece fiziksel antrenman yapmanın yanında nefes alıştırmaları, rahatlamak ve sosyalleşmek, tandemin ön ve arka selesindeki sürücülerin bir pedal arkadaşlığı vilinci geliştirmesi de çok önemliydi. Bu nedenle, bisiklet ile yogayı birleştirmeye karar verdik.
Yoga anda kalmak demek. Çoğalmayı, artmayı, paylaşmayı destekliyor. Yoganın bu etkisini pedal arkadaşlarının daha uyumlu bir ritim sağlaması için, bisiklete taşımak istedik. Bu yoga pratikleriyle, gören ve görmeyen pedal arkadaşlarının bedensel ve zihinsel olarak kendilerini keşfetmelerini, böylece yarış ya da antrenmanlarda karşılaşılabilecek bir kaza anında daha az hasarın meydana gelmesini hedefliyorduk.
Yogayla bisikleti bir arada deneyimlediğimiz bu etkinlikler dizisine, yogasiklet adını verdik. Yogisiklet, engelli ve engelli olmayan herkese açık bir etkinlikti.
Yoga eğitimini ve pratiklerini Hara Yogaevi’nde gerçekleştiriyorduk. Buluşmalara katılmak isteyenler, ders saatinden yarım saat kadar önce Haliç metro durağı önünde bir araya geliyordu. Engelsiz Pedal’ın 2 tandemi ile Hara Yoga’ya tandem shuttle yapılıyordu. Böylece aynı anda hem yogayı, hem de bisiklet sürüşünü deneyimleyebiliyorduk.